top of page

GABİN (AŞIRI YARARLANMA)

  • avaykutozturk
  • 2 gün önce
  • 5 dakikada okunur

Gabin (Aşırı Yararlanma) Kavramı ve Hukuki Sonuçları

Gabin veya aşırı yararlanma, Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 28. maddesinde düzenlenen, bir sözleşmenin taraflarından birinin, diğer tarafın zor durumda kalmasından, düşüncesizliğinden veya deneyimsizliğinden yararlanarak karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık yaratması durumunu ifade eden bir irade sakatlığı halidir. Bu düzenleme, sözleşme özgürlüğüne getirilen önemli bir sınırlama olup, zayıf tarafı koruma ve sözleşmelerde hakkaniyeti sağlama amacı taşır. TÜRK BORÇLAR KANUNU Aşırı yararlanma MADDE 28- Bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören, durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geri verilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebilir. Zarar gören bu hakkını, düşüncesizlik veya deneyimsizliğini öğrendiği; zor durumda kalmada ise, bu durumun ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde sözleşmenin kurulduğu tarihten başlayarak beş yıl içinde kullanabilir.

Yargıtay içtihatları da gabinin sözleşme yapma özgürlüğüne getirilen bir sınır olduğunu ve kanun koyucunun belirli şartların oluşması halinde edimlerin serbestçe tayin edilmesini sınırladığını vurgulamaktadır.(Kapatılan)19. Hukuk Dairesi 2007/920 E. , 2007/5419 K.Gabin de sözleşme yapma özgürlüğüne getirilen bir sınır olup, kanun koyucu BK’nun 3. maddesinde öngörülen şartların oluşması halinde sözleşmede karşılıklı edimlerin kapsamının serbestçe tayin edilmesini sınırlamıştır. (Kapatılan)19. Hukuk Dairesi 2007/920 E. , 2007/5419 K.

Gabinin Unsurları

Gabin hükümlerinin uygulanabilmesi için üç temel unsurun bir arada bulunması gerekmektedir:

1. Objektif Unsur: Edimler Arasında Açık Oransızlık

Gabin için ilk ve en önemli şart, sözleşmedeki karşılıklı edimler arasında açık ve aşırı bir oransızlığın bulunmasıdır. Bu oransızlık, tarafların borçlandığı edimlerin değerleri arasındaki belirgin dengesizliği ifade eder. Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, bu oransızlığın var olup olmadığı her somut olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir.14. Hukuk Dairesi 2012/2453 E. , 2012/6534 K.1-Objektif unsur (ivazlar arasındaki açık ve aşırı oransızlık, tarafların edimleri arasındaki aşırı dengesizliği ifade eder. Aşırı dengesizliğin var olup olmadığı her olayın özelliğine göre tayin edilebilir).14. Hukuk Dairesi 2012/2453 E. , 2012/6534 K.

Bu oransızlığın tespiti genellikle bilirkişi incelemesi yoluyla yapılır. Örneğin,  bir taşınmazın satış bedeli ile gerçek piyasa değeri arasındaki fark,  gabinin objektif unsurunu oluşturabilir.1. Hukuk Dairesi 2014/8740 E. , 2015/8610 K. Somut olaya gelince; toplanan deliller yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde öncelikle taşınmazın aksi ispat edilemeyen akitteki satış bedeli ile keşfen saptanan gerçek bedeli arasında aşırı oransızlık bulunduğu sabittir.1. Hukuk Dairesi 2014/8740 E. , 2015/8610 K.

2. Sübjektif Unsur: Zarar Gören Tarafın Özel Durumu

Objektif unsurun yanı sıra, zarar gören tarafın belirli bir özel durumda bulunması gerekmektedir. Bu durumlar TBK m. 28'de açıkça belirtilmiştir:

 

Zor Durumda Kalma (Müzayaka Hali): Kişinin ekonomik veya kişisel olarak darda kalması, sıkıntılı bir durumda bulunmasıdır. Bu durum, genellikle ekonomik bir kavram olmakla birlikte, kişiden kişiye değişen ve kişinin iradesini etkileyen her türlü sıkıntıyı kapsayabilir.

Düşüncesizlik (Hiffet): Kişinin yaptığı işlemin muhtemel sonuçlarını yeterince değerlendirememesi, işi hafife alması veya belli bir konudaki bilgi eksikliği nedeniyle zarar görmesidir. Bu durumdaki kişi, genel olarak aldatılmaya daha elverişlidir.

Deneyimsizlik (Tecrübesizlik): Kişinin belirli bir konuda yeterli bilgi, tecrübe veya uzmanlığa sahip olmaması nedeniyle sözleşmenin sonuçlarını öngörememesidir.

14. Hukuk Dairesi 2012/2453 E. , 2012/6534 K.2-Sübjektif unsur (zarar görenin müzayaka, hiffet veya tecrübesizlik içinde olması. Müzayaka hali, kelime olarak “darda kalmayı” anlatır. Daha çok ekonomik bir kavram olmakla beraber, kişiden kişiye değişen bir kavramdır. Hiffet (işi hafife alma) bir kişinin yaptığı işlemin muhtemel sonuçlarını düşünememesi. Belli bir konudaki eksikliğinden zarar görmesini ifade eder. Böyle bir durumda olan kişi, genele göre aldatılmaya daha elverişlidir.14. Hukuk Dairesi 2012/2453 E. , 2012/6534 K.

3. Sübjektif Unsur: Yararlanma (Sömürme) Kastı

Gabin hükümlerinin uygulanabilmesi için son olarak, karşı tarafın, zarar görenin yukarıda belirtilen özel durumlarından (zor durumda kalma, düşüncesizlik veya deneyimsizlik) bilerek ve isteyerek yararlanma kastı taşıması gerekmektedir. Bu, sömürenin ahlaka aykırı bir davranışla, diğer tarafın zayıf durumunu istismar etmesi anlamına gelir.T.C. ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ o halde, aşırı yararlanmadan (gabinden) söz edilebilmesi, objektif unsur olan edimler arasındaki aşırı oransızlık yanında, bir tarafın darda kalma, tecrübesizlik, düşüncesizlik (hafiflik) hallerinin bulunması, diğer yanın ise yararlanmak, sömürmek kastını taşıması biçiminde iki sübjektif unsurun dahi gerçekleşmesine bağlıdır.T.C. ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

Gabinin Hukuki Sonuçları

Gabin durumunun varlığı halinde, zarar gören tarafa TBK m. 28 uyarınca iki farklı seçimlik hak tanınmıştır:

1. Sözleşme ile Bağlı Olmadığını Bildirerek Ediminin Geri Verilmesini İsteme

Zarar gören taraf, sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek, vermiş olduğu edimin geri verilmesini talep edebilir. Bu durumda sözleşme, baştan itibaren hükümsüz hale gelir. Bu hak, gabinin bir geçersizlik sebebi olarak kabul edilmesinin bir sonucudur.21. Hukuk Dairesi 2015/13528 E. , 2016/6953 K.Gabin ise bir geçersizlik sebebidir. Hakim doktrin, gabindeki durumun irade sakatlıklarındaki gibi olduğunu kabul ediyor. O halde gabin, sözleşmeyi doğuştan itibaren hükümsüz kılar; ancak gabinden zarar gören taraf diğer tarafa sözleşme ile bağlı olmadığını bir yıl içinde bildirmeyecek olursa iş o takdirde hüküm ifade edecektir.21. Hukuk Dairesi 2015/13528 E. , 2016/6953 K.

2. Sözleşmeye Bağlı Kalarak Edimler Arasındaki Oransızlığın Giderilmesini İsteme

Zarar gören taraf, sözleşmeyi iptal etmek yerine, sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki aşırı oransızlığın giderilmesini de talep edebilir. Bu durumda mahkeme, edimler arasındaki dengeyi yeniden sağlayacak şekilde bir düzenleme yapabilir.

Hak Düşürücü Süreler

TBK m. 28, gabin iddiasında bulunma hakkı için hak düşürücü süreler öngörmektedir:

Düşüncesizlik veya Deneyimsizliğin Öğrenildiği Tarihten İtibaren Bir Yıl: Zarar gören, düşüncesizlik veya deneyimsizliğini öğrendiği tarihten itibaren bir yıl içinde bu hakkını kullanmalıdır.

Zor Durumun Ortadan Kalktığı Tarihten İtibaren Bir Yıl: Zor durumda kalma halinde ise, bu durumun ortadan kalktığı tarihten itibaren bir yıl içinde hakkını kullanmalıdır.

Her Halde Sözleşmenin Kurulduğu Tarihten İtibaren Beş Yıl: Yukarıdaki süreler ne olursa olsun, sözleşmenin kurulduğu tarihten itibaren beş yıl içinde bu hak kullanılmalıdır. Bu beş yıllık süre, mutlak bir hak düşürücü süredir.

TÜRK BORÇLAR KANUNU Zarar gören bu hakkını, düşüncesizlik veya deneyimsizliğini öğrendiği; zor durumda kalmada ise, bu durumun ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde sözleşmenin kurulduğu tarihten başlayarak beş yıl içinde kullanabilir.

Gabin İddiasının İspatı

Gabin iddiası, her türlü delille ispatlanabilir. Yazılı delil aranmaz. Mahkeme, gabin davasında öncelikle edimler arasındaki aşırı oransızlık üzerinde durmalı, objektif unsur ispatlandığı takdirde zarar gördüğünü iddia edenin kişiliği, yaşı, sağlık durumu, toplumdaki yeri, ekonomik gücü, psikolojik yapısı gibi maddi ve manevi yönleri yani sübjektif unsuru derinlemesine araştırmalıdır.T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİhile ve gabin olgusunun ispatı için yazılı delilin aranmadığını, hile gabin iddialarının her türlü delille ispatlanması gerektiğiniT.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ1. Hukuk Dairesi 2016/3685 E. , 2019/3430 K.Gabin  davasında öncelikle edimler arasındaki, aşırı oransızlık üzerinde durulmalı, objektif unsur ispatlandığı takdirde zarar gördüğünü iddia edenin kişiliği, yaşı, sağlık durumu, toplumdaki yeri, ekonomik gücü psikolojik yapısı gibi maddi, manevi yönler yani sübjektif unsur derinliğine araştırılıp incelenmelidir.1. Hukuk Dairesi 2016/3685 E. , 2019/3430 K.

Sonuç / Özet

Gabin (aşırı yararlanma), Türk Borçlar Kanunu'nun 28. maddesinde düzenlenen, sözleşme özgürlüğünü sınırlayan ve zayıf tarafı korumayı amaçlayan önemli bir hukuki kurumdur. Bir sözleşmede gabinin varlığından söz edebilmek için, karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık (objektif unsur) bulunmalı, zarar gören taraf zor durumda kalma, düşüncesizlik veya deneyimsizlik hallerinden birinde olmalı ve karşı taraf bu durumdan bilerek yararlanma kastı taşımalıdır (sübjektif unsurlar). Gabin durumunda zarar gören taraf, sözleşmeyle bağlı olmadığını bildirerek ediminin iadesini isteyebilir veya sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini talep edebilir. Bu haklar, belirli hak düşürücü süreler içinde kullanılmalıdır. Gabin iddiası, her türlü delille ispatlanabilir ve mahkemece tüm unsurların titizlikle incelenmesi gerekmektedir.

 

Kaynaklar:

 

TÜRK BORÇLAR KANUNU

21. Hukuk Dairesi 2015/13528 E. , 2016/6953 K.

 (Kapatılan)19. Hukuk Dairesi 2007/920 E. , 2007/5419 K.

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

14. Hukuk Dairesi 2012/2453 E. , 2012/6534 K.

1. Hukuk Dairesi 2014/8740 E. , 2015/8610 K.

T.C. ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

1. Hukuk Dairesi 2016/3685 E. , 2019/3430 K.

 

Yorumlar


05458940427

AYBORA HUKUK

bottom of page